ÖZET
Amaç:
Yenidoğan bakımındaki gelişmelere ve prematüre bebeklerin sağkalım oranlarında artışa rağmen bronkopulmoner displazi (BPD) sıklığı azalmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, aşırı düşük doğum ağırlıklı (ADDA) bebeklerde solunum desteği başlangıç yönteminin BPD üzerine etkisini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem:
2014-2017 yılları arasında yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırılan ADDA bebekler geriye dönük olarak analiz edildi. BPD gelişen veya gelişmeyen bebeklerde başlangıç solunum desteği yöntemleri ve morbiditelerin BPD üzerine etkisi değerlendirildi.
Bulgular:
Değerlendirilen toplam 101 bebeğin 68’i dahil edildi. BPD sıklığı %46 olarak saptanan bebeklerin ortalama gebelik haftası 27,8±1,8 hafta ve doğum ağırlığı 814±118 g idi. BPD’li hastaların (n=31) gebelik haftası ve doğum ağırlığı daha düşük, nekrotizan enterokolit ve prematüre retinopati sıklığı daha yüksekti (sırasıyla p<0,001, p=0,012, p=0,024 ve p=0,018). Sürfaktan gereksinimi ve doğumdan sonra invaziv solunum desteği gereksiniminin BPD gelişimi için majör risk faktörleri olduğu saptandı. İnvaziv ventilasyon süresi BPD’li hastalarda daha uzundu (p=0,034). BPD veya ölüm, 101 bebeğin 66’sında gelişti. Yaşamın ilk gününde non-invaziv solunum desteği almanın BPD ve BPD veya ölüm riskini azalttığı saptandı.
Sonuç:
ADDA’lı bebeklerde BPD’yi önlemek için, doğum sonrası başlangıç solunum desteği non-invaziv olmalı ve eğer bebek entübe ise invaziv solunum desteği süresi 3 günden kısa olmalıdır.