ÖZET
Amaç:
Masif pulmoner emboli çoğunlukla acil serviste karşılaşılan hayatı tehdit eden bir durumdur. Erken tanı ve tedavi ölüm riskini azaltır. Görüntüleme tetkikleri dışında artmış kan seviyesindeki bazı birkaç parametrenin bu hastaları ayırt etmede yardımcı olduğu gösterilmiştir. Biz çalışmamızda, masif pulmoner emboli tanısında trombosit dağılım genişliği ve ortalama trombosit hacminin tanısal değerini tespit etmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem:
Ocak 2012 ile Ocak 2016 yılları arasında acil servise başvuran hastaların kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyografi ile tanısı doğrulanmış masif pulmoner emboli hastaları çalışmaya dahil edildi. Tam kan sayımı, D-dimer, pro-BNP ve troponin I testleri için kan örnekleri ilk başvuruda alındı. Sağ ventrikül boyutu ve fonksiyonunun değerlendirilmesi için hastalara ekokardiyografi yapıldı. Yaş ve cinsiyet eşleşmesi yöntemi ile kontrol grubu çalışmaya alındı.
Bulgular:
Toplam 80 hasta çalışma kriterlerine uydu ve bu hastalarla yaş ve cinsiyet olarak eşleşmiş 80 kontrol hastası ayrıca çalışmaya dahil edildi. Ortalama trombosit hacmi ve trombosit dağılım genişliği anlamlı olarak masif pulmoner emboli tanısı almış hastalarda kontrol grubuna göre yüksek bulundu [10,1±0,1 fL, 7,9±0,1 fL p<0,001, 17 (15,5-18,8) 13,6 (12,3-15,9) p<0,001 sırasıyla]. Trombosit dağılım genişliğinin ortalama trombosit hacmi, D-dimer, pro-BNP dahil parametreler içerisinde en güçlü tanısal değere sahip olduğu tespit edildi (eğri altında kalan alan=0,998, p<0,001).
Sonuç:
Masif pulmoner emboli, yüksek ölüm riski ile ilişkili bir tromboembolik hastalıktır. Trombosit dağılım genişliği ve ortalama trombosit hacmi, tam kan sayımının basit bir parçası olup daha önceden geçerliliği kabul edilmiş testlerle beraber kullanıldığında onların tanı koydurucu gücünü artırır. Görüntüleme testine gidecek hastaları tespit etmeye yardımcı olabilir.